20 Şubat 2017 Pazartesi

GOG/Giovanni Papini

1931 yılında yayımlanan Gog'da Birinci Dünya Savaşı sırasında büyük bir servet edinen ve dünyayı gezmekte olan Amerikalı bir milyarderin hikayesi anlatılıyor.  Herşeyin nedenini sorgulayan bu milyarder, Bernard Shaw'dan Gandhi'ye, Freud'dan Einstein'a kadar birçok ünlü kişiyle karşılaşır. Kitap bu zengin mi zengin iş adamının akıl hastanesine yattıktan sonra yazdığı anılarından oluşan iki ciltlik bir eserdir. Bu anılarda, aslında onun ütopik para harcama alanları okuyucuya sunulurken, inanılmaz bir akıl oyunları, edebiyat, düşünce, metafor, diyalektik şöleni ortaya çıkar. 

İş Bankası Yayınlarından bir bütün kitap olarak çıkan iki ciltlik eser kısa kısa değişik anılar ve ünlü simalarla yaşanan olaylardan oluşur. Hikayeler öyle ilginçtir ki hangisini akılda tutup eşe dosta anlatacağınızı şaşırırsınız. Ülkemizde bestseller olmamasının nedenini bir türlü çözemediğim, iyi ki de olmamış dediğim, büyük bir deha gerektiren konulara haiz eseri azıcık kitap zevkime güvenen tüm takipçi ve arkadaşlarıma öneriyorum. 

 Bu kitap üzerine yazılacak, her bir hikayesi üzerine konuşulacak o kadar çok şey var ki ileride tekrar bu kitap hakkında yazı yazacağım mutlaka. Yazar Giovanni Papini'nin hiç ama hiç sevmeyeceğiniz bir karakter yarattığı bu eser, hiç ama hiç aklınızdan çıkmayacak, entellektüel kimliğinize çok şey katacak, size inanılmaz bir beyin cimnastiği yaptıracak emin olun. Bir kitap kulübüm olsa ilk bu eserle başlar Suç ve Ceza ile devam eder Dönüşüm ile edebiyat şöleni yaşar, günlerce üstüne sohbet etmek isterdim...İyi okumalar dilerim....

13 Şubat 2017 Pazartesi

Gabriel Garcia Marquez Okumak


Gabriel Garcia Marquez en sevdiğim yazarlar arasında baş sıralarda yer alıyor. Yazarın büyülü gerçeklik tarzında yazdığı masalımsı eserler beni cezbediyor belki. Belki de en sıradan olayları bile kelimelerle oynayarak akılda kalınası kılması, etkileyici cümleler haline getirmesi onu bu kadar sevilen bir yazar yapan. Google'da quotes olarak arama yaptığınızda Marquez'den çokça alıntı yapıldığını görüyorsunuz. Aşıkların, romantiklerin, düşünürlerin, yalnızların, yaşlıların, özleyenlerin, felsefiklerin, acı çekenlerin, mutluların, hatırlayanların, unutanların ve daha bir çok sıfata haiz kişinin kendinden birçok şey bulabileceği bir üstat Marquez. Ben de bugün bu anlamda Marquez eserlerinden en sevdiklerimi ve kült kitapları sizinle paylaşmak istedim.

Öncelikle aşk kitabı deyince Kolera Günlerinde Aşk olmazsa olmazım. Aşkı makyajlı bir şekilde sdunmayan en yalın en acılı hatta en anlatması zor halleriyle ortaya koyan bir eser. Yüzyıllık Yalnızlığın yeri herkes için apayrı tabii fakat kafanızın rahat olduğu sessiz bir mekan ayarlayabildiğiniz bir zaman okunması gereken, takip etmesi zor fakat hiç unutulmayacak kendini hiç unutturmayacak bir eser. Yüzyıllık Yalnızlığın tadına varmak, onu hap şeklinde yutmak isterseniz İyi Kalpli Erendira ve On İki Gezici Öykü ile başlayabilirsiniz. Kırmızı Pazartesi yazım şekli bakımından çok kült bir kitap. Eserin sonunu daha ilk sayfada okuyup devam ediyorsunuz. Değişik bir teknik ve vurucu cümlelerle yazılan bu eser de mutlaka okunması gerekenlerden. Bir Kayıp Denizci, Marquez'in kendi stili dışında yazdığı apayrı bir eser fakat deniz macralarını çok seven benim favorilerim arasında yerini aldı. Albaya Mektup Yok yine konusunun sadeliğinin yanında okuyucuda bıraktığı tebessüm duygusu fakat yeri gelince iç acıtan yapısıyla kült kitaplar arasında yerini alıyor benim için. Saramago'nun ünlü eseri Mağara'da da konuların farklılığına rağmen aynı etkiyi yakalamıştım. Daha önceden bloğumda paylaştığım 'Marquez Eserlerinde Yaşlılık Olgusu' başlıkı makaleme de bu anlamda bir göz atabilirsiniz. Size masalımsı tadda eserlerle iyi okumalar diliyorum....

Günün Kelimesi: Bilinç

Yemin ederim size baylar, fazla bilinçli olmak bir hastalıktır. Sıradan bir bilinç, insanın yaşamı için fazlasıyla yeterlidir. 

Yeraltından Notlar, Dostoyevski