Doppler, tam bir tatil romanı benim için. Okuması çok keyifli, mutluluk verici ve kolay olan bu eser, hem mizah hem doğa severler için kaçırılmaması gerekenlerden. Herşeyini, geçirdiği bir bisiklet kazası sonucu arkada bırakıp ormana yerleşen Doppler'in hikayesi tabii ki bir Henry David Thoreau'nun Walden'i değil ama yine de altı çizilesi yerleri ve akıllara yazmaya çalıştığı varoluşsal tema ile okunmayı hak edenlerden...Keyifli akşamlar...
Başarılarla uyudum. Başarı soludum ve yavaş yavaş yaşamımı yitirdim. Şimdilerde olan bitene böyle bakıyorum. Allah çocuklarımı benim kadar başarılı olmaktan korusun.
Kendi kendimeyken bile, akıllı olmamaya karar vermişken bile akıllıyım. Bu bir hastalık.
Denizin sağı solu belli olmaz. Bir de dağın. Ama ormanın sağı solu bellidir ve başka her yerden daha az kafa karıştırır. Denize, doğaya ve insana hiçbir şekilde güvenilmezken, yaşamını ormanın ellerine hiç tereddütsüz bırakabilirsin çünkü orman dinler ve anlar. Orman yıkmaz, yeniden kurar ve her şeyin büyümesine izin verir.