5 Eylül 2016 Pazartesi

Yaşlı Adam ve Deniz/Ernest Hemingway



Yenilmedim aslında, belki biraz fazla açıldım, o kadar...


Hemingway’in 1952 yılında yazdığı,Nobel Ödülü almasındaki en büyük etken olarak sayılan ve kendisinin de en sevdiği eseri “Yaşlı Adam ve Deniz”de yaşlı Kübalı bir balıkçının açık denizde Gulf Stream’e kapılmış olarak devasa boyutlarda bir kılıçbalığı ile mücadelesi Hemingway’in sade ama bir o kadar da kuvvetli diliyle, upuzun ağdalı cümleler arkasına sığınmadan anlatılıyor. Bu kısa romanda Hemingway yenilgi, cesaret, acı, günah, kayıp, başarı, başarısızlık, yalnızlık, mutluluk, sevgi, hırs temalarını kılıç balığı ve balıkçı mücadelesi metaforuyla öyle güzel anlatıyor ki, bir bakmışsınız bir çırpıda kitap bitivermiş. Ben romanda uygulanan sembolizme takılmak istemiyorum derseniz bile, kitap sap sade anlatımıyla yine çok kuvvetli ve yine çok sürükleyici.


Minimalizmi size uçlarda yaşatan bu tek kişilik eserde, tekne, balık, yaşlı adam kafanızda öyle güzel canlanıyor ki resim yeteneğim olsa sanki boyayıp duvarıma asacak, kitabın o okunup bittikten sonra insanda bırakan tatlı hissini resme baktıkça hatırlayacağım. Kitap tarz olarak Martı ve Küçük Prens’e benzetilmiş bugüne kadar. Jack London’un deniz sevdasıyla yazdığı kitaplarıyla karşılaştırılmış. Bence hepsinden oldukça farklı eser mutlaka okunmalı ve kütüphanenize konulmalı. Yaşlı balıkçıyı çok sevdim, o rahat edince ben de rahat ettim, o acı çekince benim de içim acıdı kitap boyunca… Ernest Hemingway’in diğer eserleriyle devam edeceğim… Başarısızlığınızın başarı kadar anlamlı olabildiği günler dileğiyle iyi okumalar…


“İnsan Yenilmek için Yaratılmadı” dedi dokunaklı bir sesle; “Ademoğlu mahvolur ama yenilmez.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder