13 Nisan 2017 Perşembe

Doğa ve Yürüyüş Üzerine Seçme Denemeler/ Henry David Thoreau




Deneyimin güneş yanığı ve nasırının uzağında yan gelip yatarken kendini arınmış olarak hayal etmekte, düpedüz aldanmışlık vardır.

Aslında tek bir doğru yön vardır, ancak aldırışsızlığımız ve ahmaklığımız yüzünden yanlış yolu tutmaya pek yatkınızdır.

Hissettim ki bu kahramanlar çağının ta kendisiydi, yalnızca biz farkında değildik, çünkü kahraman genellikle insanın en sade ve isimsiz olanıydı.

Ben ormana, kırlara, tahılı büyüten geceye inanırım.

Yabanıl olan nasıl da yakındır iyiye.

Bir kasabayı ayakta tutan, içinde yaşayan erdemli insanlardan çok, o kasabayı çevreleyen ormanlar, bataklıklardır. Her nerede toprağın altında yabanıl bir orman bozunup üstünde yabanıl bir orman dalgalanıyorsa, oradaki kasaba sadece tahıl ve patates yetiştirmeye değil, gelecek çağların şair ve filozoflarını yetiştirmeye de elverişlidir.

Gerçekten iyi olan bir kitap, Batı'nın çayırlarında veya Doğu'nun cangıllarında keşfedilen yabanıl bir çiçek misali doğaldır, beklenmedik ve anlaşılmaz bir şekilde zariftir, kusursuzdur.

Güzel Bilgi'nin yayılmasına ihtiyaç vardır; zira bizim bilgi diye böbürlendiklerimiz, bir şeyler biliyor olmanın bizi gerçek bilgisizliğin avantajından mahrum bırakan kibrinden başka nedir ki?

Yetişen her insanı yıldan yıla daha az düşünce ziyaret etmektedir, çünkü zihnimizin ormanları tahrip edilmiştir-ya lüzumsuz hırs yangınlarına kurban edilmiş, ya da kereste değirmenine yollanmıştır, düşüncelerin tüneyebileceği sadece bir iki dal kalmıştır.

Horoz için; Geri kalmamış, erken kalkıp yola düşmüş, tam zamanında olması gereken yerde, zamanın en ileri safında.

Ayaklarımız doğanın ortasına basmadığı sürece, yüzümüz sararıp solacaktır.

Dünyayı boğan harala gürelenin tümü, gecenin uygun gördüğü ölçüyü bir gıdım değiştirmez. Her nabız atımı, cırcırböceğinin şarkısı ve duvardaki tahtakurusunun tıkırtılarıyla uygun zamanlıdır. Değiştirin bunları değiştirebilirseniz.

Demiryolu kıyısında uyuyup hiç rahatsız olmayabilirsiniz: İnsanın doğası hangi seslerin kulak kabartmaya değer olduğunu iyi bilir, tren düdüğünü duymazdan gelir.

Karakterin ekin vaktini yaşamamış birinden düşünceler hasadı bekleyebilir miyiz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder