Metaforik romanlardan hoşlanıyorsanız Rus edebiyatının
yasaklı ve önemli isimlerinden Bulgakov'un bu eseri tam size göre. 1917 Rus
Devrimi sonrasındaki çalkantılı yılları ve Stalin'in iktidara geldiği
yıllardaki bilimsel ilerleme ile düşmanları geride bırakma dönemini işaret
ederek güzel bir sistem eleştrisi ortaya koyuyor bu eser.
Zooloji profesörü Persikov'un canlı organizmaları
devleştiren kızıl ışınlarının yarattığı olayların konu alındığı kitabı okurken,
metaforik anlatımı bir kenara bıraksanız dahi bilimkurgu türünde de kitabın
başarısını göz ardı edemiyorsunuz. Persikov'un laboratuar ortamının değişen
Moskova'ya işaret etmesi gibi satır araları oldukça düşündürücü. 1924 yılında
yazılmış olmasına rağmen geleceği Orwell kitaplarındaki gibi görebiliyor olması
da yazarın dehası tabii ki. Köpek Kalbi kitabı ile devam edebilir Bulgakov'un sade
yazımının tadını daha fazla çıkarabilirsiniz. Kısa, bir günde okunabilecek
fakat çok düşündürücü bu kitabı Bulgakov'un diğer eserleri gibi gönül
rahatlığıyla tavsiye ediyor, iyi okumalar diliyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder