17 Kasım 2016 Perşembe

On İki Gezici Öykü&Mavi Köpeğin Gözleri/Gabriel Garcia Marquez



1982 yılı Nobel ödülü sahibi Gabriel Garcia Marquez'in kısa öykülerinden oluşmuş iki eser var bugün bloğumda. On İki Gezici Öykü (1992) ve Mavi Köpeğin Gözleri (1972). Marquez'le ilk tanışmam On İki Gezici Öykü ile oldu ve büyülü geçeklik tarzındaki kalemine ve ruhunun zenginliğine aşık olarak tüm kitaplarını sırayla tamamladım.

On İki Gezici Öykü kitabındaki öyküler Marquez'in 1970 lerde başlayıp 18 yıl süren seyahatleri sonucu oluştuğu için gezici. Marquez bu öykülerin yazılış macerasını anlatırken roman yazmanın öykü yazmaya göre çok çok daha kolay olduğuna vurgu yapıyor önsözünde. "Yine de ne olur olmaz diye, onları bir daha asla okumayacağım; kitaplarımın hiçbirini pişman olma korkusuyla asla bir daha okumadığım gibi." diyor büyük üstat. Daha önce yazdığım ve blogda da paylaştığım "Gabriel Garcia Marquez Eserlerindeki Yaşlılık Olgusu" başlıklı makalemde bu kitaptan oldukça çok faydalandım çünkü birkaç öyküde yaşlılık, ölüm ve yalnızlığa oldukça fazla vurgu yapılmıştı. Hap gibi bir "Yüzyıllık Yalnızlık" istiyorsanız işte size bir fırsat...Eğer Marquez yazımı ile ilk defa tanışacaksanız da çok iyi bir tercih bu kitap...Orjinal kitap kapağında Henri Rousseau'dan "The Girl With a Doll" resmi uygun görülmüş ve de bence çok yakışmış. Can Yayınlarından çıkan kitap kapağında yine Henri Rousseau'dan "Portrait of a Woman" eseri bulunmakta. Daha önceki yazılarımda da Rousseau'nun eserlerindeki boyut algısındaki özgürlüğün Marquez eserlerinin büyülü havasına çok yakıştığını belirtmiştim.




Bir diğer tarafta Marquez'in 1947-1955 yılları arasında yazdığı, içerisinde ilk eserlerini barındıran Mavi Köpeğin Gözleri var. Kitap Marquez'in üslubunun şekillenmeye başladığı dönemde yazılmış öykülerden oluşuyor. Fazlaca büyüsel özellikler içeren öykülerine gerçeklik olgusu sonradan katılıyor. Kitaba ismini veren öykü gerçekten çok etkileyici. Kitap kapağında, Rousseau'nun "The Dream" adlı eseri bulunmakta. Marquez'in de eserlerini verirken kendi rüyalarından çok etkilendiği göz önüne alınırsa, eser ve kapak çok uyumlu olmuş bence. Marquez severlerin bu kısa öyküleri de çok beğeneceğini tahmin ediyorum. İyi okumalar dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder