Haklısınız, gözlerimiz görmemeye başlamazdan önce bizler zaten kör olmuştuk, korku bizi kör etmişti, aynı korku yüzünden körlüğümüz sürüp gidecek...
XX. yy edebiyatının önemli
yazarlarından 1998 yılı Nobel Ödüllü Jose Saramago’nun beni en çok etkileyen
eserlerinden biri Körlük… “Bu kitabi yazma fikri bir gün bir restoranda siparişimi
beklerken geldi...Ya hepimiz bir anda kör olsaydık diye düşündüm." demiştir
Jose Saramago. Kitabın, 2008
yılında beyaz perdeye uyarlanan aynı isimli filmi de
oldukça beğenilmiş hatta filmin ilk gösteriminde üstat Jose Saramago gözyaşlarıyla
filmden çok etkilendiğini ifade etmiştir.
Bu romanda Saramago “körlük”
metaforunu kullanarak liberal demokrasinin insanları sürükleyeceği kaosu ustalıkla
anlatmış. Saramago’yu daha önce okuduysanız, anlatımında kişiler için isim
kullanmadığını, noktalama işareti olarak sadece virgül ve nokta kullandığını,
sözcük oyunlarına hiçbir kitabında yer vermeyip sade bir anlatım ile vurucu
cümleler tercih ettiğini bilirsiniz. Körlük metaforunu bir yana bırakırsak,
insan doğasındaki vahşilik karşısında tüyleriniz diken diken oluyor bu kitabı
okurken. Kitapta hiçbir isimle öne
çıkarılmayan karakterlerle tanışırken aslında felsefe, psikoloji, sosyoloji,
din, devlet yönetimi, eşitlik, ayrımcılık, insan hakları, adalet, ahlak, iyilik,
kötülük, bencillik vb. daha birçok kavram ve olguyu okuyoruz. İsimsiz
karakterlerin aklınıza gelebilecek her türlü farklı sıfatlara haiz olması,
karakterleri okurken onları birbirine karıştırmanızı engellediği gibi, ismini
dahi bilmediğiniz bu kadar çok karakteri hafızanızdan silememenize sebep
oluyor. Kitap bir tokat gibi yüzünüze çarpıyor ve kendi birey ve toplum
algınızı günlerce hatta yıllarca yargılamanıza sebep oluyor.
Kitap, konunun kişide yarattığı
duygular ve düşünceler bakımından “Sineklerin Tanrısı” kitabıyla
karşılaştırılabilir. Kitabı bitirdiğinizde, devamı gibi okunabilecek “Görmek”
kitabına başlayabilirsiniz… İyi okumalar ve düşünmeler…
gözlemek: Bakabiliyorsan, gör. Görebiliyorsan, gözle. (Nasihatler
Kitabından alıntı, Jose Saramago, Körlük)
sonuç: Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye
başlasak, vereceği sonuçları önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları,
sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da ortaya
çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza bir şey
geldiğinde, bulunduğumuz yere çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile
atamazdık. (Jose Saramago, Körlük)
kötülük: En kolay yapılan şeyin kötülük olduğunu herkes bilir.
(Jose Saramago, Körlük)
iyilik: ….Bu böyle sürecek olursa, sonunda kaçınılmaz olarak bir
kez daha, en büyük kötülüklerin bile, içinde o kötülüğe sabırla katlanmamıza
yetecek kadar iyilik barındırdığı sonucuna varacağız. (Jose Saramago, Körlük)
şeytan: Ne mutlu ki şeytan her zaman her kapının ardında olmaz.
(Jose Saramago, Körlük)
kural: İstisnası olmayan kural olmaz. (Jose Saramago, Körlük)
felaket: Ne mutlu ki, mutlulukların felaket getirdiğinden pek söz
edilmese de felaketlerin mutlu sonuçlar doğurmasına sık rastlanıyor. (Jose
Saramago, Körlük)
yazgı: Yazgının kendi amacına ulaşabilmesi için çok dönüp dolaşması
gerekir. (Jose Saramago, Körlük)
yaşam: Parmaklar çiçeklerin kurumuş taç yapraklarına dokundu, terk
edildiğinde yaşam ne kadar kırılgan. (Jose Saramago, Körlük)
sorumluluk: Herkes gözlerini yitirmişken benim hala görmekte
oluşumun getirdiği sorumluluk…(Jose Saramago, Körlük)
karşılık: …Bu soruya karşılık bulamıyor, karşılılar insanın aklına
her zaman verilmesi gerektiği anda gelmez, çoğu kez de verilebilecek tek
karşılık, aklına bir karşılık gelmesini oturup kuzu kuzu beklemektir.
körlük: Her geçen gün daha az görmeye başlayacağım, gözlerim görse
bile her gün biraz daha çok kör olacağım, çünkü beni gören kimse kalmayacak.
(Jose Saramago, Körlük)
kumar: İnsanların neler yapıp neler yapmayacağı önceden hiç belli
olmaz, beklemek, zamana zaman tanımak gerekir, her şeye egemen olan zamandır,
zaman kumar masasında karşımızda oturan öteki kumarbazdır ve bütün kartlar onun
elindedir. Bizler ancak yaşam karşılığında o masadan bir şeyler kazanırız.
(Jose Saramago, Körlük)
panik: Panik onu taşıyan bacaklardan çok daha hızlıdır, kaçanın
ayakları sonunda birbirine dolaşır. (Jose Saramago, Körlük)
mutsuzluk: Hiç değişmeyen bir başka şey de, bazılarının
mutsuzluğunun başkalarının mutluluğu oluşudur, bunu dünyanın kuruluşundan bu
yana art arda gelen tüm kuşaklar çok iyi bilir. (Jose Saramago, Körlük)
Sonradan kör olmadığımızı
düşünüyorum, biz zaten kördük. Gören körler mi, gördüğü halde görmeyen körler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder