Mizah yeteneği
ve yergili üslubu ile tanına Rus yazar, Rus edebiyatında en sevdiğim
yazarlar arasında yer alıyor. 1930’larda yazarın eserlerinin yayımlanması
yasaklanıyor ve ölümüne dek edebiyat çevrelerince dışlanıyor. Bulgakov’un eserleri
SSCB’de ancak ölümünden 20 yıl sonra 1962’de yayımlanmaya başlıyor.
Bulgakov,
yergileri ve kullandığı metaforlarla ünlü olmasının yanında Kiev Tıp Fakültesi
mezunu olmasının verdiği tıbbi bilgiyi de kitaplarında çokça kullanıyor. Söz
konusu deneyiminin en çok hissedildiği eseri ise adından da belli olacağı üzere
“Genç Bir Doktorun Anıları”. Kitapta, devrim zamanı Rusya’da genç bir doktor
şaşırtıcı geleneklerin, boş inançların devam ettiği bir kasabaya göreve
atanıyor. Genç doktor, yaşadığı tıbbi tecrübeleri bazen çok dokunaklı, bazen çok
komik, bazen de çok düşündürücü bir anlatımla okuyucuya sunuyor ve bir
bakıyorsunuz kitap bir gün içinde aklınızda bir çok hikaye ile bitivermiş. “A
Young Doctor's Notebook” adlı mini dizi serisine ilham veren kitaptaki tıbbi
hikayelerin 1920’li yıllarda çeşitli tıp dergilerinde yayımlanmış gerçek
vakalar olması da ayrı bir heyecan katıyor okuyucuya.
“Köpek Kalbi”, “Ölümcül Yumurtalar”, “Usta ve
Margarita” adlı eserleriyle ünlü Bulgakov’un müthiş anlatımı ile süslenen bu
sürükleyici kitabı herkese özellikle de tıbbi vakalar üzerine çalışan ya da tıp
alanında çalışmayı hayal eden herkese öneriyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder